ATLA İLK DENEYİM

Binicilik; benim için bir hobi olarak başlayıp gerçek bir tutkuya dönüşen, hayatımda deneyimlediğim en güzel aktivitelerden biri olmuştur. Herkesin hayatında “ölmeden önce mutlaka yapması gerekenler listesi” vardır sanırım. Bir gün işten eve gelmiş otururken kendi kendime “Gökçe artık zamanı geldi” dedim. İşime yakın at binebileceğim lisanslı bir kulüp arayışına girdim. Kulübü arayarak ilk defa ders alacağımdan dolayı yanımda getirmem gereken eşyaları, nasıl kıyafet seçmem gerektiğini sordum ve hemen ertesi güne ders ayarladım. Herkes pilates yapar ya da herkes yüzmeye gider belki ama daha ekstrem sporlar söz konusu olduğunda ya nefret edersiniz ya da hayatınızda bir tutku haline gelir bence. Kendimi at üstünde dörtnala giden western tarzı bir kovboy olarak hayal ederek uykuya daldım.

Ertesi gün iş çıkışı biraz heyecanlı, biraz korkarak çiftliğe vardım. Önceki gün söylendiği gibi düz bir pantolon ve düz ayakkabılarımla ilk dersime hazırım. Hoca ile tanışma, ufak bir kahve molası ile genel bilgiler sonrasında bineceğim at manejde beni bekliyor. Hala sesimin titrediğine yemin edebilirim. İlk dersler genellikle çok zordur. Birçok spor yaparak fit hale getirdiğiniz vücudunuz at binerken genelde işe yaramaz. Çok iyi sırt, kalça ve iç bacak kaslarına ihtiyacınız vardır. Yani öyle birçoğumuzun düşündüğü gibi “o da spor mu canım, at koşuyor sen de üstünde duruyorsun” olayı değildir kesinlikle. At sadece yürürken bile dengede durmak bir beceri gerektirir. Hocam dengede durmamı, atın adımlarına alışmamı ve ilk heyecanımın geçmesini sabırla bekledikten sonra süratli yürüyüş hızına geçti.

Atın süratli yürüyüşü sırasında at üstünde dengede durmak için iki farklı oturuş tarzı vardır. Ya atın her adımı ile otur kalk hareketi yaparsınız ya da eyerden hiç kalkmadan atın hareketlerini bel hareketinizle süspanse etmeye çalışırsınız. İkinci harekete adi süratli denir ve yeni başlayan bir öğrenci iseniz yapmanız neredeyse imkânsızdır. Üçüncü adımda dayak yemişten beter olursunuz. Otur kalk hareketindeki ritmi kaçırdığınız zaman da başınıza gelecek hadise aynısıdır, kısaca at sırtı ile sizin poponuzu döver… Bana çok uzun gelen, aslında belki 10 dakika kadar süren süratli yürüyüş deneme macerası sonrası dersimizi bitiriyoruz. Bu günlük bu kadar yeter, sadece alışma dersi sonuçta. Ama o da ne, attan indim fakat yürüyemiyorum sanırım. Zar zor manejin kenarına atıyorum kendimi. Şimdiyse sırada önemli bir soru var: Benden binici olur mu hocam?

İkinci kahveler eşliğinde hoca ile konuşup hemen bir sonraki dersimi ayarlıyorum. Farkındayım zor ve yorucuydu ama aldığım keyif çok daha başkaydı. Bunu mutlaka yapmalıyım, tabii ki Grand Prix koşmayacağım ama binicilik işini ilerletebileceğimi hissediyorum. Hocam bir sonraki dersine başladı ben de manej kenarında at binmeye gelen öğrencileri izlemeye başladım. Uzun zamandır bu işi yapan öğrencilerin atı nasıl güzel hareket ettirdiklerini, engel atlama parkurlarını tamamladıklarını, aslında o sırada at ile tek vücut olduklarını gıptayla izledim. Evet, evet, evet… Mutlaka denemeliyim.

1

İkinci ders, üçüncü ders, onuncu ders derken, o tat ağzıma çalındı bir kere. Artık vazgeçemem. İlk dörtnal yaptığım günü dün gibi hatırlıyorum, at ile beraber nefes alıp veriyorduk. Hadi köşeden başla, eyere düzgün otur, bir taraftan ata uyum sağla, ayaklarına odaklan, bir taraftan atı gitmesi gereken yere yönlendir. Her ders sonrası dersin hatalarını, yaptığım yanlışları ve nasıl düzeltebileceğimi irdeleyerek ve her seferinde daha büyük bir hevesle devam ettim at binmeye. Birçok şey öğrendim. Peki, ne zaman engel atlamaya başlayacağız? İşte asıl tutku burada başlıyor. Aşağı yukarı 1.50 m bir atın üstündesiniz, önünüzde bir engel var, beraber nefes alıp veriyorsunuz ve amacınız o engeli geçmek. Yerden bu kadar yüksekte, beraber ayakların yerden kesilmesi, havada uçuş hissi ve düşüş. Anlatılmaz, aslında 2-3 saniye sürer o atlama ama size bitmiyormuş, bitmemeliymiş gibi gelir. Atladığınız engel yerden 20-30 cm yüksekte olsa bile önemli değildir. O duyguyu tekrar tekrar yaşamak istersiniz. İşte bu aşamada vermeniz gereken bir karar vardır. Ben bu işe ne kadar devam edebilirim, at sahibi olmaya hazır mıyım, atın aylık bakım masraflarının altından kalkabilir miyim gibi sorular başlar. Çünkü günde 7-8 ders veren kulüp atları ile kendinizi bir yere kadar geliştirebilirsiniz. Fazlasını istiyorsanız elinizi taşın altına koymanız gerekir. Ben de yaptım. Gerçi binicilik hayatımda çok şanssız çıktım atlarım konusunda ama olsun, hepsi bana bir şey öğretti. Onların hikâyeleri ise sonra.

2

At sahibi olduktan sonrası ise bambaşka, sanki orada bir çocuğum daha var. Ya nöbetçiyim ya çiftlikte. At binmeden önce onun tımarını yapmak, ders sonrası ayaklarını yıkamak, nallarını kontrol etmek, güzel bir ders sonrası ona elma yedirmek kadar keyifli bir şey olamaz. Ders sonrası daha ileri öğrencileri izlemek, gece karanlık çökene kadar ahır kokusu solumak inanılmaz bir keyiftir.

Engel atlama lisansı alacak kadar ilerledim ve bir yıl kadar lisanslı at bindim. Tabii ki her güzel şey gibi bu da bir şekilde sonlanmak zorunda kaldı. Asistanlık bitip mecburi hizmet yolları görününce mevcut atımdan ayrılmak zorunda kaldım. Ve gittiğim yerde at binme imkânı olmadığından maceram bitti. Hep aklımda kaldı, bir şekilde bir yerde tekrar yeniden başlayacağım, dedim ama hala o fırsatı bulabilmiş değilim. Yine de diyorum kendime, yine de bir gün tekrar haftanın üç dört gününü ahırda onlarla geçirme imkânı bulacağım…

Sonuç olarak at sırtında geçirilen hiçbir an boşa harcanmış bir vakit değildir. İmkânınız varsa mutlaka denemelisiniz. Öyle gidip piknik dönüşü, yuları birisi tutarken gezinti yapmaktan bahsetmiyorum, gerçekten onunla tek vücut olarak beraber yapılan bir spordan bahsediyorum. Belki nefret edersiniz, belki de hayatınızın en güzel anlarını paylaşırsınız. Ama mutlaka denemeye değer…

ATLA İLK DENEYİM’ için 4 yanıt

Add yours

  1. Merhaba ben 16 yasındayım daha dün ilk dersimi aldım.İlk önce atı yürüttüm yön verdim.İyi hoştuda hoca yarın süratliye geçeceğiz ama bugün bi göreyim diyene kadar.
    Atı hızlandırdım keske hızlandırmaz olaydım dedim kalça kısmı diyeyim ben 🙂 şap şap eğere çarptı.Biraz hayal kırıklığına uğradım.2 gün sonra yine dersim var sizce bunu nasıl düzeltirim yada düzeltebilir miyim
    Çünkü otur kalk hareketi yaparken çok zorlandım daha doğrusu yapamadım otur kalkta havadayken denge sağlsyamıyorum. Tavsiye verirseniz çok teşekkür ederim.
    Birde sey sormam istiyorum ata kamçıyı vurunca bi içim gidito hayvanın canı yanıyo hele bizim hoca ayapıyla bir vuruyo davul gibi ses gekiyor.Bu dediğim hakkında ne düşünüyorsunız.canları yanıyormu.
    Yada sırf keyif almak için ona vurmak ve üstüne binmek

    Beğen

  2. Merhaba ben 16 yasındayım daha dün ilk dersimi aldım.İlk önce atı yürüttüm yön verdim.İyi hoştuda hoca yarın süratliye geçeceğiz ama bugün bi göreyim diyene kadar.
    Atı hızlandırdım keske hızlandırmaz olaydım dedim kalça kısmı diyeyim ben 🙂 şap şap eğere çarptı.Biraz hayal kırıklığına uğradım.2 gün sonra yine dersim var sizce bunu nasıl düzeltirim yada düzeltebilir miyim
    Çünkü otur kalk hareketi yaparken çok zorlandım daha doğrusu yapamadım otur kalkta havadayken denge sağlsyamıyorum. Tavsiye verirseniz çok teşekkür ederim.
    Birde sey sormam istiyorum ata kamçıyı vurunca bi içim gidito hayvanın canı yanıyo hele bizim hoca ayapıyla bir vuruyo davul gibi ses gekiyor.Bu dediğim hakkında ne düşünüyorsunız.canları yanıyormu.
    Yada sırf keyif almak için ona vurmak ve üstüne binmek

    Beğen

    1. Çok memnun oldum at binmeye başlamanıza, harika bir deneyim. Ben de profesyonel değilim, ama otur kalk hareketine zamanla alışacaksınız, merak etmeyin hiçbir zaman ilk dersteki gibi olmayacak. At binerken günlük hayatta (yürürken, koşarken) çok kullanmamız gerekmeyen kas gruplarını kullanıyoruz. İç bacak kaslarının çok kuvvetli olması gerekiyor, zamanla olacaktır.
      Kamçı kullanmak konusunda maalesef ben de oldukça çekingenim, hiçbir zaman hoşlanmadım, ve neredeyse kullanmadım desem yeridir. Ama çok küçük dokunuşlar atınızın sizin ne istediğinizi anlamasını sağlayacaktır. Bindiğiniz atın şimdiye kadar nasıl eğitildiği, bacak hassasiyetinin olup olmadığı çok önemli tabii ki. Ama bunları ders veren hocanızla paylaşırsanız daha düzgün bilgi alabilirsiniz. Ben kendi atlarımda kamçı ve mahmuz kullanmaktan hep kaçındım, bacakla yönlendirebiliyorsanız ne ala, ama başlangıçta maalesef bu oldukça zor oluyor.
      at biniciliği, özellikle at sahibi olduktan sonra, tek taraflı keyif almaktan ziyade, atınızla beraber yaptığınız bir aktiviteye dönüşüyor. Sonuçta onun da egzersize ihtiyacı var, sabit bir binici ile atlar çok güzel bağ kurabiliyorlar. Maalesef klüp atları için bunu söyleyemeyeceğim, çünkü sahipleri olmadığı için böyle bir bağ kurmaları da mümkün olmuyor. İleride biniciliği ilerletip at sahibi olmaya karar verirseniz ne demek istediğimi daha iyi anlayabileceksiniz.
      İlk dersler genelde biraz fiziksel ve duygusal olarak biraz yıpratıcı oluyor, ama vazgeçmeyin derim.

      Beğen

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑