Ganj kıyısından Varanasi’deki eski şehre giriş yapıyoruz. Buradaki sokaklar çok dar olduğu için araç girişi yasak, yolumuza yürüyerek devam ediyoruz.
Ganj’ın arka sokaklarına doğru yol alıyoruz. Odun satıcıları, ölü kıyafeti satıcıları var. Ayrıca ölülerin vücutları kokmasın diye kullandıkları yağ şeklindeki esansları satan dükkanlar da mevcut. Hüzünlü bir ortam. Burası Ölü Pazarı olarak biliniyor.
Bu dar sokaklarda ise yerlerde fareler cirit atıyor. Hiç ummadığınız bir dar sokakta kutsal inekler ile karşılaşabiliyorsunuz.
Aralardaki küçük küçük heykelleri de tapınmak için kullanıyorlar. Bu bölgedeki tapınakların kapıları da genelde çok alçak. Nedeni de insanların içeri eğilerek girmesini sağlamak. Eğilerek içeri girmek, hem saygı göstergesi hem de egoyu dışarıda bırakmak anlamını taşıyor.
Sokaklarda yatan çok sayıda kişi var. Etrafta da ağır bir koku hakim. Derme çatma evler arasına sıkıştırılmış ufacık tapınaklar…
Ama bu bölgede bu ufak tapınakların yanı sıra bir de çok büyük bir tapınak var. Golden Temple, yani Altın Tapınak Varanasi’deki en önemli yerlerden biri. 18. yüzyılda yapılmış olan bu tapınakta toplam 800 kilogram saf altın kullanılmış. Bu tapınağın arkasında bir de cami var. Cami ise 15. yüzyılda yapılmış. Müslümanlar bölgeye girdiklerinde tapınağa zarar vermeye çalışmışlar. Golden Temple’a karşı daha önce tahrip edici girişimlerde bulunulduğu için, tapınak giriş-çıkışları ve çevresi çok sıkı kontrol ediliyor. Girişe çantalar kesinlikle alınmıyor. Bu nedenle çantalarımızı rehberimizin tanıdığı bir mağazaya emanet ediyoruz. Üstümüzü ise didik didik arıyorlar.
Tapınak ziyareti sonrasında, hemen arka sokağındaki bir seyyar satıcıdan olmazsa olmaz masala çayımızı da içiyoruz. Ardından emanete bıraktığımız çantalarımızı mağazadan alarak ipek dokuma atölyesine gidiyoruz.
Varanasi’de ipek dokumacılığı oldukça gelişmiş. İpek halı dokumasını canlı olarak izletiyorlar. İpek iplikleri önce yıkıyorlar ve sonra renklendiriyorlar. Ama renklendirme işleminde sadece kök boyalar kullanılıyor. 1 cm dokumak, 1 saat kadar zaman alıyormuş. İpek halı da olsa, mutlaka elde temizlenmeli diyorlar. Çünkü çok yumuşak olduğu için çamaşır makinaları ipeğe zarar veriyormuş. Eğer işçilik çok iyi ise, bir halıda neredeyse 200 farklı renk ipek iplik kullanılıyormuş. Daha sonra, mağaza bölümüne geçiyor ve buradan ufak boy bir ipek halı alıyoruz.
Bir Cevap Yazın